Test

ÖNCEKİ BÖLÜM

White,sesin sahibine döndüğünden yüzü yaralardan geçilmeyen ve kendisine keskin gözlerle bakan aşırı yapılı bir adam gördü. Adamın özelliklerini incelemek için sessizce İncele yeteneğini kullandığında ecel terleri dökmeye başladı.  

---------------------------------------------------------

Rose,White'in terler dökmeye başladığını görünce kulağına yavaşça eğilip fısıldadı.

''Ne oldu?''

White ise Rose'a daha kısık bir sesle cevap verdi.

''Adam isterse ikimizi bir saniye içinde öldürebilir.''

White ve Rose'un fısıldaşdığını gören adam Rose'a seslendi.

''Ne fısıldaşıyorsunuz?''

''Hi-hiçbir şey''

Lonca lideri fazla üstelemeden yüzünü White'a çevirdi.

''Adın White değil mi?''

''Evet efendim.''

''Duyduğum kadarıyla sayamayacağımız kadar çok Slime çekirdeğini 1 saat gibi kısa bir sürede getirmişsin.''

''Evet efendim.''

''Benimle gel.''

White,ayağa kalkıp adamı takip etti. Kısa bir süre sonra arena gibi bir yere geldiler.

''Bana o kadar Slime çekirdeğini getirmeni sağlayan gücünü görmek istiyorum.''

White,adamın dediklerini duyunca Rose'a ve Lucifer'e arenanın dışına çıkmasını söyledi. Bunu gören Lonca lideri şaşırdı.

''Ne kadar akıllı bir kurt...''

Lonca lideri White'in arkadaşlarının arenanın dışına çıktığını görünce White'a seslendi.

''Hazır mısın?''

''Evet.''

''Çağırma:İskelet Goblin!''

White'in sözlerinden sonra on dört  tane İskelet Goblin,lonca liderinin önünde belirdi.

''Oh,Necromancer?''

Dedikten sonra kılıcını çıkardı.

''Hilal Kesişi!''

Lonca lideri,yeteneğini aktif ettikten sonra kılıcını yatay bir biçimde salladı ve tüm İskelet Goblinlerin kafasını uçurdu.

''...''

White,adamın yaptığı saldırıyı görünce şok üstüne şok geçirdi. Bu sırada ise lonca lideri hala gülümsüyordu.

''Rütbeni D dereceye yükseltiyorum.''

Dedi ve kendi odasına döndü. White ise bir koltuğa geçti ve manasını hem arttırmak hemde yenilemek için meditasyon yapmaya başladı. Resepsiyonist White'in meditasyona başladığını görünce rahatsız etmek istemedi.

...

...

...

White,Manasını yeniledikten sonra yanında bekleyen Luciferi dışarı gönderdi ve Rose ile birlikte görev panosuna gitti. Görev panosundaki görevlere bakarken etraftaki insanlarda White ve Rose'a bakıp fısıldaşıyorlardı.

''Lonca testini alan velet bu mu ?''

''Yanındaki afete bak!''

''O kızı kölem yapmalıyım!''

White görev panosuna o kadar odaklanmıştı ki diğer insanların sesini duymuyordu.Fısıldaşan insanların arasından 1.70  boyunda,kırmızı gözlü,uzun siyah saçlı,bir adam Rose'a doğru ilerledi. White ise  birinin kendisine yaklaştığını hissettiği için arkasını döndü.

''Lanet olsun!''

''O kızı alma şansımız kaçtı...''

Rose,karşısındaki kişiyi görünce gözleri fal taşı gibi açıldı.

''General?!''

White,Rose'un dediklerini duyunca hızlıca kılıcını çıkardı.

''Burada konuşamayız.''

''Benimle gelin.''

Her ihtimale karşı dışarıda olan Lucifere seslendi.

''Lucifer!''

Lucifer,White'in kendisine seslendiğini duyunca hızlıca içeri koştu. White'in kılıç çektiği adamı görünce adama hırlamaya başladı.Bazı maceracılar Luciferi görünce altına kaçırdılar. Bazıları ise bayıldı. White,Lucifer'e zihninden saldırıya geçmemesini söyledi. Lucifer bunun üzerine hırlamayı kesti ve White'in yanına geldi. White ve arkadaşları General ile birlikte şehir dışına çıkıp uzun bir süre ilerledikten sonra ormana yakın bir yerde durdular.

''Tamamdır.''

''Yeterince uzaklaştık''

General,bunu dedikten sonra bir şeyler mırıldandı. White,generalin bir şeyler mırıldandığını görünce saldırı pozisyonu aldı. Generalden bir anda beyaz bir duman çıktı. Lucifer hemen White'in önüne geçti lakin hiçbir şey olmadı.Duman gidince White'in karşısında tıpkı general gibi görünen diz çökmüş bir kadın belirdi.

''Efendim,lütfen beni affedin sizi ve babanızı koruyamadığım için...''

''Artık ben senin efendin değilim.''

''Prenseslik statümü kaybettim ve şuan White'in kölesiyim.''

''Ne?!''

Bunu duyan General,White'a öldürmek isteyen gözlerle baktı.

''Ancak,ülkemi geri kazandığım vakit White ile evleneceğim ve onu Kral yapacağım.''

Bunu duyan General ve White'in ağızları açık bir şekilde Rose'a baktı.Kısa bir süre sessizlikten sonra ayağa kalkan General,White'a dönüp konuşmaya başladı.

''Anladım,durum buysa yapacak bir şey yok.''

General,sözlerinden sonra White'a yaklaşıp diz çöktü.

''White,bende sana krallığı kurtarmana yardım etmek istiyorum.''

General az önceki cümleleri kurduktan sonra elini açık bir şekilde White'a uzattı. White ise kulağında sistemin sesini duydu.

[Nao Wrath,Köleniz Olmak İstiyor.]

[Kabul Ediyorsanız Parmağınızdaki Kanı Nao Wrath'ın Eline Damlatın.]