White

16 Aralık 2018
Çeviri: PlushWolf
Düzenleme: PlushWolf
1846 Görüntülenme
Bu bölümü 10 Kişi beğendi.
Cilt 2

Akademi

ÖNCEKİ BÖLÜM

Ağaçların ortasında bulunan White, gözlerini kapattı.

Büyüsünün gücü kendi hayal gücüne bağlıydı ama bunun sınırı ne kadardı?

Gruv ise etrafta canlıları inceliyordu.

White'in etrafındaki yüz metrelik dairesel alanın içinde bir tane kurdun olduğunu hisseden Gruv, hareket etmedi.

Oğlunun kendisine gösterdiği büyü gücü, güçsüz bir kurdu bin defa öldürmek için yeterliydi.

Kurt ise sessiz ve emin adımlarla White'a yaklaşıyordu.

Halbuki başına geleceklerden habersizdi...

--------------------------------

White başından beri kurdun varlığını hissetmişti lakin babasının kendisini izlediğini bildiği için bunu belli etmiyordu.

Gözlerini açıp etrafına bakan White, kendisine yaklaşmış olan kurdu görünce paniklemiş gibi davrandı.

''Uzak dur!''

Kurt fark edildiğini anladığı andan itibaren White'a doğru koşmaya hazırlanmıştı.

Gruv her ihtimale karşı belinde bulundurduğu bıçağını çekti.

White bunu demesiyle birlikte titriyormuş gibi görünen ellerinden bilye boyutunda siyah bir ışık oluştu ve bu ışık tamamen top şeklini alınca mermi hızıyla kurdun kafasını deldi.

[Fiziksel Yatkınlık Puanı +0.01]  

'Fiziksel Yatkınlık Puanlarının elde edilmesinin zor olduğunu biliyordum ama bu kadar zor olması...'

White'in aklından tam olarak geçenler bunlardı.

'Neyse, ağlıyormuş gibi yapmazsam babam benden şüphelenecek.'

White bunun üzerine gözlerinden yaş gitmesi için zorladı ve bir ağacın yanına gidip elini ağaca koydu. Bu sırada parmağını büyüsü ile küçük bir kesik attı.

White'in durumunu gören Gruv bir anda White'in yanında belirdi. Yaralanmadığını gören Gruv, derin bir nefes aldı.

White ise gözleri yaşlı bir şekilde Gruv'a döndü.

''Baba, korkuyorum.''

Gruv bunun üzerine oğluna sarıldı.

White'in  bu performansını kesinlikte ödüllendirilmeliydi.

Çok iyi rol yapıyordu...

''Sorun yok, sorun yok.''

''Ben buradayım.''

Gruv, White'i omzuna aldı ve onu eve kadar götürdü.

Yol esnasında White normale dönmüş ve babasıyla mutlu bir şekilde sohbet ediyordu.

Bu sırada ise Cagey evin girişinde bekliyordu.

Gruv, Cagey'in yüzünü görünce durdu.

White durmuş olan babasına baktı, ne olduğunu merak ediyordu.

''O-Oğlum, az sonra olacaklardan dolayı bil ki ben sorumlu değilim.''

''Baba, neyden bahsediyorsun?''

''Önüne bak.''

White önüne bakınca kanının donduğunu hissetti.

Annesinin etrafından büyü parçaları oluşuyordu ki bu büyü parçaları düştüğü yeri kül ediyordu. Öfkeden dolayı neredeyse çıldıracak gibiydi.

''Baba lütfen burayı terk edelim.''

''Baba!!''

White, babasının sadece yerinde durduğunu ve ayaklarının titrediğini gördü.

Bunun üzerine babasının omuzundan atlayıp kaçmaya çalışan White kendi ayaklarının da titrediğini fark etti.

''Gruv.''

''E-Evet,hayatım?''

''Çocuğu ver.''

Gruv bunun üzerine White'in omzundan tutup Cagey'in yanına kadar götürdü.

White ise babasının yüzünü bakarak şirin bir yüz ifadesine büründü.

Bu bakış  sahibi tarafından terk edilmek üzere olan yavru bir köpeğin bakışına benziyordu...

Cagey ise Gruv'un elinden White'i aldı ve evin içine girip kapıyı kapattı.

Gruv sadece karşısındaki kapıya boş bir şekilde bakıyordu.

Cagey'in gittiğini görünce derin bir nefes aldı.

Gustav ise görünmezlikten çıkarak Gruv'un yanında belirdi ve elini Gruv'un omzuna koydu.

''Sen kötü bir şey yapmadın.''

''Umarım...''

...

...

...

Gün bu şekilde bitmişti lakin White yediği azarı unutamamıştı.

White, giydirildikten sonra Zera ile birlikte aşağı indi.

Karşısında Gustav, Gruv ve Cagey duruyordu.

Sanki hepsi kendisini bekliyor gibiydi.

White meraklı bir şekilde diğerlerine baktı.

Cagey  ise sadece gülümsüyordu.

''Heyecanlı mısın?''

''Ne için?''

''Bugün Akademinin ilk günü.''

White bunu tamamen unutmuştu.

Gustav sopasını yere vurduktan sonra hemen White'in önünde siyah bir portal belirdi.

Gruv'un gözleri yaşlıydı.

White babasının bu halinigörünce şaşırdı. ''Beni ölümüme falan mı gönderiyorsunuz?'' diye düşünmeye başladı.

''Oğlum bundan böyle bizden ayrı yaşayacak...''

Cagey ise kocasının sırtını sıvazladı.

White bu sahneye dayanamadığı için portala girdi.

Başı dönmeye başladı ki neredeyse kusmak üzereydi

Karşısında bir vadi vardı.

White etrafını incelemeye devam edince biraz ötede kendisine bakan bir kaç çocuk gördü.

Çocuklar kendisi ile yaşıt olmalıydılar.  

Bu çocukların yanında 60-70 yaşlarında olan sakalı ayaklarına kadar uzamış bir adam vardı.

Adam 60-70 yaşlarında olsa bile vücudu hiç öyle göstermiyordu aksine 20-30 yaşlarında genç birinin vücuduna sahipmiş gibi görünüyordu. Vücudunun en zorlu antrenmanlardan geçtiği belli oluyordu.

White çocukların yanına gittiği zaman yaşlı adam White'i iyice süzdü.

''İsim?''

''White.''

Adam bunun üzerine kaşlarını kaldırdı.

Şaşırdığı belliydi.

''İlginç, Gruv ve Cagey benden senin gibi güçsüz bir veledi mi yetiştirmemi istedi?''

''Sen kimsin peki?''

Adam psikopat bir şekilde gülmeye başladı.

White ise boynundan aşağı bir soğukluk hissetti.

''Vahşi.''

''Her neyse bana sorun çıkarma ve çocukların yanına geç.''

White bu adamı sinirlendirmek istemedi.

''Akademinin ilk katına hoş geldiniz!''

''Bu kattan çıkmak ve Alcax Büyü Akademisinde bir öğrenci olmak için tek yapmanız gereken...''

''Hayatta kalmak!''

Vahşi bu sözünden sonra kuma dönüştü.

--------------------------------  

Y.N 1:Yazım hatası,mantık hatası vesaire varsa söylemeyi unutmayınız.

Y.N 2:Editör arıyorum.

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
Ulaş (1600 puan) Üye
2018-12-17 12:04:46
Hadi bakim white göster marifetlerini
mustafabukulmez (12 puan) Üye
2018-12-16 16:15:21
eline sağlık bölüm için teşekkürler