Gün 1

ÖNCEKİ BÖLÜM

White ise boynundan aşağı bir soğukluk hissetti.

''Vahşi.''

''Her neyse bana sorun çıkarma ve çocukların yanına geç.''

White bu adamı sinirlendirmek istemedi.

''Akademinin ilk katına hoş geldiniz!''

''Bu kattan çıkmak ve Alcax Büyü Akademisinde bir öğrenci olmak için tek yapmanız gereken...''

''Hayatta kalmak!''

Vahşi bu sözünden sonra kuma dönüştü.

 --------------------------------

White ve diğerleri birbirine baktı.

Siyah ve uzun saçlı bir çocuk ellerini çırptı.

Vücudu pek yapılı gözükmese de gözlerine baktığınız zaman çocuğun çok savaş tecrübesi geçirdiği belliydi.

''Arkadaşlar, eğitmenin dediklerini duydunuz.''

''Bizden ''Hayatta kalmamızı istedi.'' değil mi?''

Diğerleri kafasını sallayarak onayladı.

White bu çocuğun konuyu nereye getireceğini az çok anlamıştı.

''Yani kısaca bize nasıl hayatta kalmamız gerektiğini söylemedi.''

Diğer çocuklar aynı şekilde kafa sallamaya devam etti.

''O zaman takım oluşturmaya ne dersiniz?''

Çocuklardan biri bunun üzerine öne çıktı. 

Vücudu bir çocuğa göre çok daha kaslıydı ve boyu 5 yaşındaki bir çocuğun boyunda değildi.

White sınava giren çocukların kendisi ile aynı yaşta olduğunu bilmese bu çocuğun 10-11 yaşlarında bir çocuk olduğunu düşünürdü.

Çocuk güler yüzle elini yapılı olmayan çocuğa uzattı.

''Ben bu tür işlerden pek anlamam ama savaş tecrübesine sahip olduğun yüzünden belli ki buna saygı duyarım.''

''Senin gibi birinin buradaki çöplerden daha üst seviyede olduğunu biliyorum.''

''Bu yüzden hayatta kalma ihtimalimi arttırmak için takımında olmayı isterim.''

Bunu duyan Vetray öfkesinden dolayı aurasını kontrol edemiyordu ki White onun aurasını baskılamak zorunda kaldı.

İşin sonucunu merak ediyordu.

Diğer çocuklar bu yapılı çocuğun sözlerine karşılık ona sadece nefret dolu bakışlar attı.

White ise kimsenin yapılı çocuğa saldırmadığını görünce hayal kırıklığına uğradı.

Bunun üzerine gruptan ayrılmaya karar veren White, gruptan ayrılacağı sırada bir kız tarafından durduruldu.

Kızın saçları ve gözleri altın sarısı rengindeydi ki gözlerine bakan biri o gözlerin içinde kaybolduğunu hissedebilirdi.

Gözlerinde bir büyü var gibi gözüküyordu.

''Merhaba.''

White kızın bu yaklaşımına karşılık yalnızca kaşını kaldırdı.

''Konuşamıyor musun?''

''Konuşabilirim lakin kısa kes.''

Kız bunun üzerine kaşlarını çattı lakin ses tonunu değiştirmeden sordu.

Büyüsünün bu çocuğa etki etmediğini görünce şaşırdı.

''Benimle takım olabilir misin?''

''Sen neden diğerlerine katılmıyorsun?''

''Sende garip bir şey seziyorum.''

White bunun üzerine zihninden Vetray ile iletişim kurdu.

'Vetray!'

'Özür dilerim efendim.'

White iç çekti.

Fark edilmişti.

Kıza keskin bir bakış atan White tehditkar bir üslup ile konuşmaya başladı.  

''Diyelim o garip şey var.''

''Ne yapacaksın?''

Gözlerinden düşmanca bir enerji çıkıyordu.

Kız, White'in gözlerine bakınca anlık bir şok geçirdi.

''Hiçbir şey.''

''Öyle mi?''

''Peki.''

White, daha fazla bir şey söylemedi ve kızı iterek yoluna devam etti.

Bir süre daha ilerledikten sonra ağaca çıktı ve elinde kara bir misket oluşturdu.

''Karanlık İşaretleme.''

''Hedefler onaylandı.''

''Yasaklar: White adlı kişinin hakkında herhangi bir bilgi söylemek.''

''Ceza: Hafıza silme.''

White bu yeteneği kendi evinin yakınındaki ormanda denemişti.

Babası ile eve döndükten sonra tekrar ormana gizli bir şekilde giden White, bu yeteneğini öldürmüş olduğu kurt üzerinde denedi.

İlginç olan ise kurdun bu büyü sonucu ölü olmasına rağmen ayağa kalkmasıydı.

White güler yüzlü bir şekilde ağaçların üstünde zıplayarak yoluna devam etti.

Ağaçların üstünde zıplayarak yol alan White, hemen üstünde kendisine gagasıyla dalışa geçmiş olan kuşu fark etti.

Sağ elini beyaz bir pençeye çeviren White kuşa doğru beyaz bir zincir gönderdi.

Bu zincir uçmakta olan kuşun etrafını sardı ve onu yere düşürdü.

Bu sırada başka bir kuş çığlığı duyuldu.

İkinci gelen kuş, White'a saldıran kuşun sürüsünden olmalıydı.

White gülümsedi.

Bu az sonra yapacağı deneyi için çok yararlı olacaktı.

Aynı şekilde diğer kuşu beyaz zincirle bağladıktan sonra diğer bağlanmış kuşun yanına koyan White, Durum Menüsünü açtı.

Yatkınlık Puanı:

Fiziksel Yatkınlık Puanı(0.01)

Element Yatkınlık Puanı(350)

Karanlık(75)

Kan(250)

Işık(25)

????(?)

''Bunu kan elementi ile denesem daha iyi olur.''

White soldaki kuşun alnına elini koydu ve kan elementinden bir küre hayal etti.

Kırmızı küre yavaşça kuşun etrafını kapladı ve onu yuttu.

Ardından küre yavaşça küçülmeye başladı, ta ki bir bilye boyutunu alana kadar küçülmeye devam etti.

White küreyi eline alıp inceledi. Kokladıktan sonra ise kokusunda garip bir şey olmadığını fark etti.

''Bunu yiyebiliyorum, sanırım.''

White bilyeyi ağzını attı.

Zehirlenme ihtimalinden korkmuyordu çünkü Işık Elementi ile kendini iyileştirebilirdi.

White kaslarının çatırdamaya başladığını hissetti.

Kasları büyüyor gibiydi.

Değişik bir histi lakin kendisini tatmin ediyordu.

[Fiziksel Yatkınlık Puanı +0.03]  

White'in gözleri aldığı bildirim sonucu fal taşı gibi açıldı.

White diğer kuşun yanına geldiğinde onun kafasını karanlık elementi ile oluşturulmuş bir balta ile kesti.

[Fiziksel Yatkınlık Puanı +0.01]  

''...''

--------------------------------

Y.N 1:Yazım hatası,mantık hatası vesaire varsa söylemeyi unutmayınız.

Y.N 2:Editör arıyorum.