Zanaatkâr Teknobaz
Cehennem Ocağı Sistemi
Zanaatkâr Teknobaz – 22. Bölüm: Cehennem
Ocağı Sistemi
Havanın tadı hiç bu kadar tatlı gelmemişti. Yeraltı koridorundan
çıktığında Kilian hiç bu kadar hafif hissetmemişti. Sanki beynine hücum eden
dopaminden kafayı bulmuştu. İlk iki hayatında Kilian pek sık gülümsemedi. Ama
şimdi yüzünde güller açıyordu.
Hatta hisleri önceki hayatına kıyasla birkaç kat daha gelişmişti.
Yüzeye çıkar çıkmaz ayağını yere bastı ve birkaç metre sıçrayıp yıkık bir evin
üstüne çıktı. Ostria varoşlarında yıkık tek katlı evler normdu. Kilian bu
detayları umursamadı, ellerini uzatıp tatlı havayı, dranın tatlılığını içine
çekti!
İleri derecedeki bilgisi sayesinde Kilian bu hücumun kaynağını anladı:
mutluluk. Fehl mutantı olarak, iblislerle aşık atamasa da Kilian mutluluk
içindeydi. Gelişmiş hisleri sayesinde zevkle doluyordu ve bu şevk bütün
vücuduna yayılıyordu.
Bünye ve algı konusunda yeni vücudu düşük seviye Fehl İblisi’ne
şimdiden denkti.
Hislerini geri kazanan Kilian vücudunu hızlıca değerlendirdi. Çok
güçlüydü, sandığından çok daha güçlüydü ve şimdiden Yüksek Tapınakçılara
denkti. Dra Köklerindeki doğuştan gelen Dra, önceki vücudundakileri gölgede
bırakırdı.
Eğer Kilian vasat kalmayı seçerse, sırf bu güçle bile Orloth
Krallığı’nda büyük bir güç olabilir, generalliğe veya yüksek seviye asilliğe
çıkabilirdi. Tabii ki bu yetmezdi.
Ama hepsinden daha ilgi çekicisi, göğsündeki ay şeklindeki damgaydı.
Kızıl ayın çevresinde pençeli bir yılan vardı ve yalnızca Kilian’ın
sezebileceği bir güçle parlıyordu. Görülebilir mutasyonlar dışında fehl hiçbir
iz bırakmamıştı. Bu nedenle yalnızca mutantlar ve hayvanlar, Arkadya’nın
elitleri tarafından avlanıyordu. Gerçek iblislerin bu konuda endişelenmelerine
hiç gerek yoktu.
Kilian iblis değildi, ama bu damganın içerisinde birini sezebiliyordu!
“Cadı gerçekten yarım yamalak iş yapmıyor. Damganın içine iblis bile
mühürlemiş. Baş belasına bak sen.” Kilian başını sağa sola salladı. Bu iblis
hiç şüphesiz Kilian’ın vücudunun kaldırabileceğinin sınırıydı, büyük ölçüde dra
ve fehl gücü gizliyordu. Gücünü kullanmayı geç, bunu bastırması bile fehl
yozlaşmasını hızlandırırdı.
Vücudu ne kadar olağanüstü olursa olsun Kilian hala insandı. İblisliğe
yükselmediği sürece fehl güçleri ve büyüsü yavaş yavaş aklını yozlaştıracak,
onu çılgın, deli dolu bir hedonizme yönlendirecekti. Daha kötüsü, damganın
belinde başka bir etkisi varmış gibi görünüyordu, henüz adını koyamadığı bir
etki.
En azından artık üçüncü gözünü dilediği gibi açıp gizleyebiliyordu.
Gözlerini kapatan Kilian, platin çekicin sakladığı ruhuna çekildi. Çekicin
dünyasına dalan Kilian, içinde akla hayale sığmaz tüplerin, motorların ve
aktifleştirmesini bekleyen bilgisayarımsı aletlerin olduğu platin laboratuvara
indi.
Robotik bir ses zihninde yankılandı.
“Cehennem Ocağı’na hoş geldiniz efendim,” ve tıpkı bir robottan
beklendiği gibi, sesinde duygu kırıntısı bile yoktu. “Bilgi, gücün kökenidir ve
araştırma da onun kılavuzu. Cehennem Ocağı’nın amacı, sayısız dünyanın
bilgisini toplamaktır.
Burada bilgi aynı zamanda para birimidir. Bu sayede yeni efendimiz
Sistem’i birçok amaç için kullanabilir ve hatta kendi icatlarını bile
yaratabilir,” diye başladı Sistem. Bu esnada Kilian da laboratuvarda dolaşıp
içindekilere baktı.
Ana sistemde bir sürü plan gördü, ama takas edilebilir eşya sayısı
azdı.
“Bilgi puanlarınızı doğrudan parça elde etmek için kullanabilirsiniz,
ama ana özellikler planlarda gizlidir. Plan takası yapabilirsiniz, ama o zaman
eşyayı kendiniz yapmanız gerekir,” diye açıklama yaptı Sistem ve ardından
Kilian’ın karşısında bir mavi ekran çıktı.
---
[İsim: Kilian]
[Irk: İnsan-Fehl Mutantı]
[Yaş: 18]
[Büyücü Rütbesi: Yok]
[Savaş Seviyesi: Düşük Seviye Yüksek Tapınakçı]
[Dra Rezervi: 5.000]
[Bilgi Puanı: 165]
İmplantlar: 0]
[Mutasyonlar: Fehl Gözü]
[Eşsiz Dallar: Sev. 1 Et Zanaati]
---
Sistem, Kilian’ın toplam bilgisini 165 olarak değerlendirdi ve Kilian’a
şu anki durumu hakkında hiçbir şey söylemedi, bu yüzden o da dikkatini
planların fiyatına çevirdi. Cehennem Ocağı’nda planlar dört kategoriye
ayrılmıştı: çeşitli eşyalar, nanoçipler, silâhlar ve zırhlar.
Nanoçiplerin ve çeşitli eşya planlarının üç seviyesi varken, silâh ve
zırhların yedi seviyesi vardı.
---
[Yetenek Yapısöküm Çipi: 102 bp]
[Aktarım Çipi: 55 bp]
[Algılayıcı Hafıza Çipi: 85 bp]
[Yapay Zekâ Çipi: 250 bp]
[Üst Üste Bindirilmiş Çip Yapısı: 355 bp]
[Oksijensiz Solunum Çipi: 95 bp]
[Radyasyon Kontrol Çipi: 300 bp]
[Siberkinezi Çipi: 500 bp]
[...]
---
Bunların hepsi birinci seviyenin fiyatlarıydı. Parçaların fiyatları konusunda ayrıntılı
bilgi vermiyordu. Kilian silâh ve zırh planlarına bakmakla uğraşmadı bile. 1.
Seviye savaş gemilerinin veya uçakların fiyatlarını şu anda görmek
istemiyordu. Onun yerine nasıl daha
fazla bilgi puanı veya Sistem’in kısaltmasıyla bp kazanabileceğine odaklandı.
“Canlı denekler getirip onları Deneyim Arıtıcı’ya kurban edebilirsiniz,
Arıtıcı bilgilerini sindirecek ve onları ya bitkisel yaşama sokacak ya da
silecek, bunun kararını siz vereceksiniz. Ne kadar bp kazanacağınız da onların
bilgisine bağlı.
Bu yüzden büyücüler en iyi seçeneğiniz. Seviyeleri ne kadar yüksek
olursa sahip oldukları büyü bilgisi de o kadar fazladır. Yeni kitaplar okumak
ve kendi başınıza yeni keşiflerde bulunmak da seçebileceğiniz yollar, ama
bunlar doğal olarak daha fazla zaman alacaktır. Aynı zamanda sahip olduğunuz
bilginin %30’u da otomatik olarak sisteme eklenir,” diye açıklama yaptı.
Kilian o anda sorunu anlamadı. Ama sonra Cehennem Ocağı’nın bilgi
aramadığını veya bilgiye ihtiyacının olmadığını fark etti. Hayır, deneyime
açtı.
Bu başka bir günün konusu. Çeşitli eşyalar arasında Kilian’ın dikkatini
anında çeken üç tane kitap vardı:
Teknoloji İncelemesi Çeşitli teknolojiler ve Sistem’deki parçalarla ne
işe yaradıkları hakkındaki 1. Seviye bir kitap. Aynı zamanda Teknobazlığın
temel prensiplerini de anlatıyor.
Irk İncelemesi Arkadya ve ötesindeki çeşitli ırklarla ilgili sonsuz
bilgiye sahip 2. Seviye bir kitap.
Büyücülük İncelemesi Adından da anlaşılabileceği üzere büyü teorisi ve
büyücülüğün temel prensipleri hakkında 3. Seviye bir kitap. Aynı zamanda
Teknobazlık konusunda da derinlemesine bilgi içerir.
Üçü de bedavaydı ama Kilian’ın birini okumak için öncesindeki kitabı
bitirmesi gerekiyordu. Ve bu yalnızca zaman meselesi değildi.
Bunlar sıradan kitaplar değillerdi, içlerindeki prensipler zihnini
sürekli sınayacaktı. Ama bu konularda ustalaşabildiği sürece yalnızca önemli
miktarda bp kazanmayacak, aynı zamanda temellerini yepyeni seviyelere
çıkaracaktı.
Kilian hiç tereddüt etmeden Teknoloji İncelemesi kitabını seçti ve
içine baktı.
İlk kitabı bitirmek için ihtiyacı olan sürenin en az iki ay olduğunu
varsaydı ve rafa geri koyup Sistem’den çıkış yaptı.
Elâ gözleri varoşları taradı ve pençelerinin sonraki hedefini aradı:
Lukas’ın babasını.