Zanaatkâr Teknobaz
Büyü Dokuma
Zanaatkâr
Teknobaz – 32. Bölüm: Büyü Dokuma
Büyü
etkisini gösterir göstermez Kilian gözlerini kapattı. Aşırı Hız 72 saat boyunca
sürüyordu ve bunu ikiye ayırdı. Önce Teknoloji ve Türler İncelemelerini ve
Büyücülük İncelemesi’nin ilk kısmını çalışacaktı.
Kilian’ın
hesaplamalarına göre bu yirmi saatini alacaktı. Ardından kalan 52 saati Dra
üzerinde deney yapmak ve temellerini öğrenmekle geçirebilirdi. Gök mavisi girdap,
Kilian’ı sardı, beynine dalan dört alevli oka dönüştü. Kilian sanki
çevresindeki dünya kaplumbağa hızında hareket ediyormuş gibi hissetti, tepki
hızı, düşünme hızı ve bütün hisleri yükselmiş, ona artık tüm varoluşun kökenini
kavrayabiliyormuş gibi bir yanılsama veriyordu.
Bu yeni
hislerin onu etkilemesine izin vermeyen Kilian hiç vakit kaybetmeden Cehennem
Ocağı’na daldı. Laboratuvara dönüp ilk rafa doğru ilerledi, çalışmalarına
başlamak için Teknoloji İncelemesi’ni çıkardı. Kendisi hissedemiyor olsa da
hareket hızı bile büyük ölçüde artmıştı.
Çeşitli
teknolojiler konusunda bilgilerin toplandığı, sistemdeki mevcut parçalar, nasıl
çalıştıkları ve Teknobazlığın temelleri üzerine bir kitaptı. Teknoloji
İncelemesi, büyücü olmayanların çoğuna saç baş yolduracak kadar karmaşık
bilgiler içeriyordu.
Ancak
Kilian sanki Haftalık Shonen Jump okuyormuş gibi üstünden geçiverdi. Temelleri
ve Aşırı Hız büyüsü sağ olsun, bundan daha kolay olamazdı. Detaylı
nanoteknoloji konseptleri, çok moleküllü kimya ve benzerleri bile onu
şaşırtmaya yeterken, Kilian yapay yıldızlar yaratıp onları güç kaynağı olarak
kullanma kısmına geldiğinde gözleri fal taşı gibi açıldı.
Bu
kitabı her kim yazdıysa, teknolojik dünyanın zirvesinde durduğuna şüphe yoktu,
gelmişte veya geçmişte bir rakibi olamazdı. Yazar anonim olmasına rağmen,
Kilian bunu yazanın sistemin yaratıcısı dışında kim olabileceğini tahmin
edebiliyordu, başka kimse bu seviyede teknolojik bilgiye sahip olamazdı. Arkhan
ismi yeniden zihninde yankılandı ve Kilian daha sonra Jezebel’den bu adam
hakkında daha fazla bilgi almaya karar verdi.
Bu
esnada saatler geçmeye devam etti ve Kilian çeşitli teknoloji temel
prensiplerinden teknobazlığın temel prensiplerine geçti.
“Kavrama,
Değiştirme ve Yaratma, bunlar teknobazlığın temel bölümleriydi, bütün
teknobazlar bu öğretiye göre yaşardı. Teknobazlıkta doğru veya yanlış yoktu ve
iyi ve kötü kavramlarını aşardı.
Bu
gerçeğin farkına varıldığında sınırsız bilgi kapısı açılıyordu. Sonsuz
buluşların peşinde tek sınır kişinin kendisidir.” Bunlar son bölümün ilk
kelimeleriydi, bu sözcükler Kilian’ın Arkhan’ın zihnini görebilmesini sağladı.
Sonraki
sayfalarda Kilian, dönüşüm büyüsünün temellerini keşfetti, ama daha da önemlisi
dra dönüşümünün temellerini buldu. Geleneksel olarak büyüler ya fısıldanır,
şarkı olarak söylenir, dansla ifade edilir, çizilir, bağırılır veya oynanırdı.
İnsanlar normalde fısıldamaya mahkumdu, bu sayede dralarını şekillendirip
büyülü çemberler yaratırlardı.
Sözsüz
dra dönüşümü insan toplumunda, özellikle Hükümdar seviyesinin altındakilerde
yalnızca vücut güçlendirme ve Büyülü Görüş veya Dra Totemleri gibi yeteneklerle
sınırlıydı. Bu kitapsa bunu bambaşka bir seviyeye taşıyordu, drayı alev
ışınları atmak için saf enerjiye çevirmekten ve üstelik bunu sözler olmadan yapmaktan
bahsediyordu. Daha da iyisi yalnızca teknobazlar bu yöntemi kullanacak bilgiye
ve temele sahipti.
Bu
adımda ustalaştıklarında, teknobazlar dönüşüm büyüsünü eşi benzeri görülmemiş
seviyelere çıkarabilirlerdi. Ölü Teknokrasi bu bilgi için adam öldürürdü.
Kitapta birkaç Meditasyon İlahisi bile vardı.
Hükümdâr
ve üstündekiler için işe yaramaz olsalar da Meditasyon İlahileri düşük seviye
büyücülerin atmosferdeki drayı emip ona bağlanabilmesi için hayati önem
taşıyordu. İlahiler olmadan yetenekli büyücülerin bile draya bağlanma şansı
yoktu.
Düşünüp
taşındıktan sonra Kilian, yüksek seviye bir Meditasyon İlahisi seçti. Kıyamet
Hakikati. Bunu ezberleyen Kilian, kitabın geri kalanını bitirdi ve Türler
İncelemesi’ne geçti.
Tebrikler
efendim! Teknoloji İncelemesi’ni tamamladınız. Ödülünüz: 500 bp |
Tebrikler
efendim! Türler İncelemesi’ni tamamladınız. Ödülünüz: 500 bp |
Kendi
kendine koyduğu yirmi saatlik son teslim tarihi bittiğinde, Kilian Büyücülük
İncelemesi’nin ilk bölümünü tamamlamıştı. Kitapları rafa kaldırdıktan sonra
ayaklandı ve dış dünyaya döndü. 1243 bilgi puanı ve parçaları kullanmak için
gerekli bilgiyle, Kilian ilk çiplerini ve yapılarını yapmaya başlayabilirdi.
Ancak önce kavrama çalışması gerekiyordu.
Jezebel
yanında duruyor, bu zihinsel dalgalanmasına hiçbir şey demeden şahit oluyordu.
Kilian gözlerini açarken Jezebel gülümsedi.
“Eski
sakinlerin aniden ortadan kaybolduğu yayıldı ve birkaç kişiyi meraklandırdı.
İcaplarına baktım,” diye başladı Jezebel, ama iblisin hep bir yaramazlık
peşinde olduğunu bilen Kilian hislerini dışarıya kadar genişletti.
Orada
Kilian’ın eski çete liderinin kafasını yüzünde sanki çizgi film kötüsüymüş gibi
bir tebessümle koparttığını gösteren, kusursuz bir resmin asılı olduğu ilan
panosu duruyordu. Üstünde üç kelime yazıyordu:
“Burası
Lukas’ın bölgesidir!”
Kilian’ın
alnı kırış kırış oldu ve artık halk içine çıkamayacağına inanmaya başladı.
“En
yakın dostun bunu görünce çok hoşuna gitti, başını altı defa salladı, yedi defa
baş parmak gösterdi. Bizzat saydım. Beni nasıl ödüllendireceksin?” Jezebel
hırladı ve Kilian’ın kucağına yattı. Derin derin nefes alan Kilian, öldürme
isteğini tuttu ve elini saçlarında gezdirdi.
“Dünyada
o kadar kadın varken gittim bir keçiye rastladım. Tanrım seni gücendirecek ne
yaptım?” diye iç çekti Kilian. İnsan umutsuz olduğunda yüzünü Tanrı'ya çevirir.
Üç hayatı boyunca ibadet etmemiş olmasına rağmen Kilian kimi suçlayacağını
bilmiyordu. Ama bunu duyan Jezebel, fehl formuna keçi boynuzları eklemeyi aklına
yazdı. Onları hayatının sonuna kadar gururla takacaktı.
...
Kilian
sonraki 48 saat boyunca dra dönüşümü çalıştı.
Beş
saatte dış drayı nasıl odaklayacağını öğrendi ve vücudundaki tüm büyü
kaynaklarının dolaşımını sağladı. Sonraki on saatte drayı ete, kasa, organa ve
kemiğe nüfuz ettirmeyi öğrendi. Ardından on beş saat geçtiğinde dra kontrolü
öyle bir seviyeye ulaştı ki Kilian artık enerji totemleri dokuyabiliyordu. Bu
sayede yalnızca 30 saatte Kilian bir yıllık eğitimden kurtuldu ve dra
kontrolünde Yüksek Elçi seviyesine ulaştı.
Tabii ki
bir büyücü olarak henüz bu seviyeden uzaktı, Düşük Elçi bile sayılmazdı.
İlk
büyüsünü öğrendikten sonra Düşük Elçi unvanını gururla taşıyabilirdi.
Gök
mavisi ışık, Kilian’ın etrafında dolandı, maddeleşirken dans etti ve
atmosferdeki drayı çeşitli şekillerde büktü. Prizmalar, kediler, kuğular,
boğalar ve birçok enerji yapısı Kilian’ın emriyle yaratıldı.
Son
şekil olan piton, enerji parçacıkları hâlinde patladı ve yıkım gücüyle dolup
taşan, avuç içi kadar enerji toplarına dönüştü.
Kilian
ellerini kavuşturdu ve küreler bir adet, insan boyunda, ateşlenmeye hazır,
çılgın bir enerji topuna dönüştü.
Kilian
kapalı gözlerini açtı, süzülen dra parçacıklarına ve yepyeni bir büyü dünyasına
uyandı, küre de ışık hâlinde kayboldu.
“Artık
hazırsın,” dedi Jezebel, tüm ciddiyetiyle konuşarak.
Ayağa
kalktı, sağ işaret parmağını Kilian’ın alnına bastırdı ve zihnini fehl
büyüsünün temelleri ve yapım işlemiyle
doldurdu.
Aynı
zamanda Kilian’ın aklında bir Üçüncü Çember Büyüsü belirdi: Kaba Çekim.