Zanaatkâr Teknobaz

25 Haziran 2020
Çeviri: Lohengramm
Düzenleme: Lohengramm
870 Görüntülenme
Bu bölümü 7 Kişi beğendi.
Cilt 1

Kars'ın Sırrı (1. Kısım)

Zanaatkâr Teknobaz – 50. Bölüm: Kars'ın Sırrı (1. Kısım)

 

Kilian’ın siki Lena’nın amını yarıp geçerken, Jezebel de İlahi Çöküş Kulesi’nin tepesinde oturuyordu, yanında kızıl bir gaz bulutu vardı. Bu bulutta siyah kısa saçlı, koyu mor tenli, üç koç boynuzlu ve Jezebel’inkine benzer kırmızı damgalı bir fehl iblisi ortaya çıktı.

 

Gaddar görünüyordu ve Jezebel’e sinir dolu bakışlar atıyordu.

 

“Bu görevi neden kabul ettin?” diye sordu Jezebel’in üvey kardeşi Mazdan, meraklı bir ses tonuyla. Fehl Düzlemi’nde, Kilian ortaya çıkmadan çok önce Ashera, rakibinin topraklarına korkunç bir savaş açmıştı. Bu yüzden Mazdan on bir aydan uzun bir süredir ordunun başındaydı. Ancak toprakları ele geçirdikten sonra Ashera’nın yanına dönebilmişti.

 

Orada aldığı haberler onu pek tatmin etmedi.

 

“Sanki seçeneğim varmış gibi konuşuyorsun. Yoktu,” diye yanıtladı Jezebel sakin bir ses tonuyla ve gülümseyerek. Ancak bu sözler Mazdan'ı hiç tatmin etmedi. Daha da kötüsü kaşlarını çattırdı.

 

“Saçmalık. Annem ne zaman isteğine karşı çıktı? Eğer bu saçmalığa karşı koysaydın, seni özgür bırakmanın bir yolunu bulurdu. Onun yerine gitmiş bir faninin sekreterliğini yapıyorsun.” diye karşılık verdi. Ashera’nın çocukları arasındaki favorisi Jezebel’di.

 

En ufakları olmasına rağmen Ashera en çok onun üzerine titrerdi. Ve Jezebel de buna karşı koyarsa şu anda çok ama çok uzaklarda olacağından emindi. Ancak koymamıştı. Neden koyacaktı ki?

 

“Belki de burayı seviyorumdur. Bundan sana ne abi?” dedi Jezebel başını sola yatırıp sabit bir ses tonuyla. Ama bu sözler Fehl Prensi’nin sinirlerini daha da bozdu.

 

“Öyle mi? Yoksa saldırmaya mı hazırlanıyorsun? O zaman hiç endişelenmeme gerek yok. 140 yıl önce bunun sonunun nasıl olduğunu gördük,” dedi Mazdan ironik bir ses tonuyla.

 

En başta başını kaldırıp abisinin tarçıntaşı gözlerine baksa da sözlerinin Jezebel üzerinde hiçbir etkisi yok gibiydi.

 

“Mazdan, seni seviyorum, ama” diye başladı, ama bunu der demez başını sağa yatırdı, yüzündeki tebessüm ve nazik bakışları kayboldu, yerine savaş görmüş geçirmiz gazileri bile ürpertecek, insanın ruhunu delip geçen bakışlar aldı.

 

“Sakın sinirimi bozayım deme, seni küçük kaltak,” dedi Jezebel, bu lafları ederken gözleri duyan kişinin kulaklarını kesecek bıçaklar gibi keskin bakıyordu. Bu sözler dudaklarından çıkar çıkmaz Jezebel elini salladı, kızıl bulut kayboldu.

 

“Eğer herkes senin gibi sevgiyi ve nefreti güçle ölçseydi, o zaman kasapların karısı olur muydu? Saçmalık.” Bu sözlerle birlikte Jezebel ayaklandı ve Ostria'nın ötesine baktı, Orloth’un 1.2 milyon kilometrekarelik topraklarını taradı ve gözünü uzaktaki bir şehre dikti: Kars’a!

 

Jezebel öne çıktı, gece göğünü aydınlatan kızıl bir ışık hüzmesine bürünüp ortadan kayboldu. Dokuz saniye sonrasında Kars’ın düklük sarayına indi, Klaus’un odasında belirdi.

 

Varlığını manevileştirerek duvarların arasından tıpkı bir hayalet gibi geçti ve Klaus’un odasına indi.

 

Orada Kars Dükü masanın karşısında oturuyor, odadaki gece ışığı yerine avuç içi boyutlarındaki bir kürenin ışığıyla okuma yapıyordu. Jezebel odada belirir belirmez soğuk bir rüzgâr esti ve küre ışık parçacıklarına dönüştü

 

Hiç alarma geçmeyen Klaus parmaklarını şıklattı ve elinde daha büyük bir ışık küresi oluşturdu. Ama bu odayı aydınlatmak yerine giren kişiyi görmesini sağladı. Klaus o anda karşısında güzelliğin en saf hâlini karşısında gördü.

 

Bunu yakalamak için elini fırçasına attı, ama fırçayı eline alamadan yabancı bir kuvvet kolunu kilitleyip oynatmasını engelledi.

 

“Gereksiz bir hareket, ben ölümsüzüm. Güzelliğim senin fırçan olmadan da sonsuza dek sürecektir.” Genç bir kadının soğuk, otoriter sesi odada yankılandı. Vücudundan lila rengi alevler çıktı ve odayı aydınlattı. Klaus’un mavi gözleri Jezebel’inkilere kilitlendi ve gülümsedi.

 

“Bu ziyareti neye borçluyum?” diye sakince sordu, az önce yaşananlardan hiç etkilenmemiş gibiydi.

 

“Tanıdığım biri seni odak noktası yaptı. Seni cehenneme gönderme isteği patlamayı bekliyor. Geceleri uyurken bile ruhu intikam çığlıkları atıyor,” diye konuşmaya başladı Jezebel, yavaş yavaş Klaus’a doğru ilerleyerek. Odanın sıcaklığı ve baskısı zirveye çıktı, Klaus’un alnından terler döküldü. Ancak sakinliğini korudu.

 

“Kilian mı?” diye sordu, bunun doğru olduğundan %90 emin olmasına rağmen.

 

“Tıpkı şüphelendiğim gibi, hayatta olduğunu biliyorsun. Seni gebertmek için bir sebebim daha oldu. Evet, Kilian.

 

Ancak intikam psikolojik bir gereksinim; kaderi değiştiremememizden doğan kindar bir çığlıktır.” Masanın karşısında duran Jezebel doğrudan Klaus’un gözlerine baktı, onu baskıcı bakışlarıyla delip geçti.

 

“Onun ölüm içinde yaşamasını istemiyorum. Hayaletlerin gölgelerini yönetmesi, kendisini yok etmesinden başka işe yaramayacak. Sen bu dünyada yürüdüğün, nefes aldığın sürece durmayacak.

 

Bu yüzden ortadan kaybolman gerek.” Masa eridi, Klaus ve kan donduran Jezebel arasında hiçbir şey kalmadı. Klaus onun gözlerinde milyonlarca mazlum ruhun çığlık atarak onu lanetlediğini gördü.

 

“Bunu onaylayacağını sanmıyorum. Ona bunu söyleyecek misin?” von Karsten dükü sözlerini vurgulayarak konuştu, Jezebel hafifçe tebessüm etti.

 

“Tabii ki söyleyeceğim.

 

Senin varlığını sildikten sonra gölgesiyle kapışması ve onu geçmesi gerek. O zaman senin kaderinin pek bir önemi kalmayacak. Kalsa bile zamanla unutacaktır.

 

Klaus, baş belâsı olduğunu kanıtladın ve Niklas’la arandaki ilişkiyi umursamıyorum. Planların ve hedeflerin de seninle birlikte geberip gidebilir.”

 

Jezebel, sağ elini Klaus’a doğru uzattı ve drasıyla ona muazzam bir baskı uygulayıp olduğu yerde onu ezdi. O esnada Klaus bir insanın nasıl böyle bir draya sahip olabileceğini düşündü. Hayır, bir insan olamazdı. Hiçbir kıtada böyle biri olamazdı!

 

Klaus’un vücudundan mor ışıklar çıktı, etrafını saran ve onu koruyan mor kristallere dönüştüler. Jezebel’in parmağının yarattığı baskı kristal duvara çarptı, Klaus’a ters takla attırıp onu ayaklarının üstüne düşüren sessiz bir patlamaya neden oldu.

 

“5 milyondan fazla bir dra seviyesi. Sen bir fehlsin.” Klaus gözlerini kısarak söyledi. İnsanları geçtim, bütün kıtalarda, hangi ırk, hangi Eksarh böyle bir dra seviyesi ortaya koyabilir? Bunu yalnızca bir fehl iblisi yapabilir. Hatta en azından bir Fehl Asili.

 

Ancak Jezebel’in sonraki sözleri, Klaus’a belki de fazla toy olduğunu fark ettirdi.

 

“Aslında bu yalnızca %1’iydi, dedi Jezebel gayet rahat biçimde ve parmağını sallayıp Klaus’un alnında bir delik açıp onu karşı duvara yapıştıran bir hava mermisi sıktı. Kanı ve beyni fışkırıp duvara yayıldı.

 

“Ama bu senin için fazlasıyla yeter,” diye ekledi Jezebel ve parmağını şıklatıp Klaus’u saran, onu tamamen yutan lila alevler çıkardı. Klaus’un külleriyle ilgilenmeyerek arkasını döndü ve oradan çıkmaya hazırlandı.

 

Ama o esnada bir el göğsünü delip geçti ve Klaus’un vücudu arkasında yeniden belirdi. Ancak alevler hâlâ etini yakıyordu.

 

“Anlaştığımız bir konu var ve o da birbirimizle akraba olmak istemeyişimiz,” dedi Klaus yüzünde bir tebessümle, ama sonra Jezebel’in vücudu bir ardıl görüntüyle çöktü ve dokuz adet yıldırım mızrak von Karsten Dükü’ne dört bir yandan saplandı.

 

Biri beynine, ikisi gözlerine, biri boğazına, kalbine, karnına, kasığına ve diğer ikisi de bacaklarına! Bu sefer lila yıldırım Klaus’un kanını kavurdu, ama patlayamadan evvel akıl almaz bir şey yaşandı.

 

Klaus döndü ve lila alevler ve yıldırım hâlâ kendisini yaktığı hâlde Jezebel’e baktı, vücudu yanıp kül olmuş cesetten kusursuz asilzadeye dönüştü.

 

Jezebel’in gözleri geldiğinden beri ilk defa kısıldı.

 

“Sen ölümsüz- hayır, öldürülemezsin.” Jezebel bunu fark etti, Klaus’un durumunu anladı.

 

Klaus hiç rahatsız olmamış şekilde onaylarcasına başını salladı.

 

“Kesinlikle, ne kadar denersen dene canımı alamazsın.”

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
Bayoku (55 puan) Üye
2021-04-04 22:05:06
Tskler
STERBEN (225 puan) Üye
2020-06-26 18:35:42
Çeviri ve edit için teşekkürler.
Eyisha (199 puan) Üye
2020-06-26 01:22:07
Haayddeeeeeeee
murat1habib (33 puan) Üye
2020-06-25 20:59:27
Wowowow