Zanaatkâr Teknobaz

25 Haziran 2020
Çeviri: Lohengramm
Düzenleme: Lohengramm
829 Görüntülenme
Bu bölümü 5 Kişi beğendi.
Cilt 1

Kars'ın Sırrı (2. Kısım)

Zanaatkâr Teknobaz – 51. Bölüm: Kars’ın Sırrı (2. Kısım)

 

Sonuçlar beklentilerini aşıyordu. Jezebel, Klaus von Karsten gibi önemsiz birinin yaralanmazlığa sahip olduğunu rüyasında görse inanmazdı. Ancak vücudu tuhaf bir şekilde yaşlanıyordu.

 

Yalnızca iki adet “saf” ölümsüz ırk vardı, fehller ve nadiren ortaya çıkan diğeri. Diğerleri için ölümsüzlük her zaman bir ayinin, lanetin veya mutasyonun sonucu olmuştu. Klaus hangi kategoriye aitti?

 

Jezebel böyle düşünürken, Klaus’un elleri parladı ve dudakları büyü okudu:

 

“Dördüncü Çember Büyüsü: Yakut Bahçesi,” dedi Klaus ve yanında dört adet mor çember belirip bütün odaya ortalarında korkunç oynamalar olan mor ışık dalgaları saldı. Yer, tavan, duvarlar, odanın tamamı bir yakut bahçesine dönüştü.

 

Eşsiz Dallar’dan biri olan kristal büyüsü, herhangi bir özelliği veya kütük büyüsü olmayan bir büyü dalıydı. Et zanaati, dönüşüm, teknobazlık, zaman büyüsü, ıssız büyü, çağırma büyüsü ve benzerlerinin hepsi Eşsiz Dallar’a girerdi.

 

Hükümdar olmanın şartlarından biri Büyülü Soy yaratmak veya aktif hale getirmekti. Büyülü Soylar Kilian’ın et zanaati ve dönüşüm yetenekleri gibi işlev görür, kullanıcıya büyü yapmadan veya herhangi bir ayin gerçekleştirmeden büyülü güçler çağırma imkânı verirdi. Daha da iyisi sık sık büyücünün fiziğinin çeşitli kısımlarını güçlendirirlerdi.

 

Hükümdarlar Büyülü Soylarını aktardıkları için, Hükümdar seviyesi haneler sık sık sonraki nesilde en az bir Hükümdar yaratırdı. Büyücüler ve Büyülü Soydan gelenler arasında muhteşem bir güç farkı vardı.

 

Kişinin iki adet Büyülü Soyu olamazdı ve Klaus kendi kristal büyüsünü yaratmıştı. Bunu temel olarak kullanarak eşsiz kristal büyüleri geliştirdi ve bu da rakiplerinin başını ağrıttı.

 

Ancak Jezebel bunları hiç umursamıyordu.

 

“Yaralanmazlık sahibi bir fani demek. Ne kadar ilginç. Bakalım gerçekten ne kadar yaralanmazsın?” diye sakince sordu Jezebel ve sağ elini Klaus’a doğru uzatarak dört adet lila çember ortaya çıkardı.

 

“Dördüncü Çember Büyüsü: Parçalanma.” Dört çember son hızda döndü, lila renkli ışık Jezebel’in parmak ucundan parladı ve Klaus hiç ses çıkarmadan ışık parçacıklarına dönüştü. Ama o esnada yedi adet devasa yakut mızrak yerden çıktı ve Jezebel’e doğru ateşlendi.

 

Bunlardan kaçınmaya bile tenezzül etmeyen Jezebel elini salladı ve şekilsiz bir enerji patlaması yaratarak bütün mızrakları kristale dönüştürdü, beyhude bir çabaydı.

 

Şaşırtıcı bir şekilde yere düşmek yerine parçalar kristal iğnelere dönüştüler ve tek iğneler onlar değildi. Yerden, tavandan ve duvardan sayısız mor kristal iğne Jezebel’i sardı ve mor bir fırtına gibi dört bir yandan ona saldırdılar.

 

Ancak sayısız iğne üstüne gelmesine rağmen Jezebel gözlerini kapattı ve sanki görünmez bir duvar tarafından engellenmiş gibi bütün iğneler hareket etmeyi bıraktılar.

 

Dan!

 

Gözlerini açtığında sayısız iğne ışık parçacıklarına dönüşüp yere düştü. Klaus’un şekli esasen durduğu yerde yeniden belirdi, hiç zarar görmemişti.

 

“Dördüncü Çember Büyüsü: Kristal Düzen.” Düzinelerce kristal kırığı havada süzüldü, ama Jezebel’i hedef almak yerine birleştiler, dönüştüler ve mor bir spiral hâline gelerek dokuz adet üç metrelik goleme büründüler.

 

Bunu görerek onaylarcasına başını salladı.

 

“Hükümdar bir delikanlıya göre hiç fena değilsin. Sanırım Arkadya’nın bir numaralı hükümdarı olmayı hak ediyorsun. Aferin,” dedi Jezebel ve Klaus’un olağanüstü yenilenme yeteneğinden hiç etkilenmeden öne çıktı.

 

“%3’ümü kullanabilirim. Üçüncü Çember Büyüsü: Ölümsüzlerin Yıkımı.” Yanında beş adet kapkara çember döndü, yerden kara bir sis çıktı ve hayalet şekline büründü. Hayalet lila tonlarında parlıyordu, yüzünde korkunç bir tebessüm vardı ve Klaus’un üstüne atıldı!

 

Kristal duvarlar otomatik olarak yerden yükselip hayaleti saptırdı. Ama duvarları aşan hayalet Klaus’un üstüne atıldı, kaçamadı veya direnemedi, onu durduramazdı.

 

Göğsünde kara bir damga belirdi ve kaşlarını çattı.

 

“Ölüm büyüsü kullanmanı da beklemiyordum,” diye mırıldandı, başını eğdi ve yenilmiş bir ses tonuyla iç çekti.

 

Ellerini arkasına atan Jezebel, Klaus’a doğru ilerledi ve gözlerindeki ölüm saçan bakışlara zıt, nazik bir tebessümle onu selamladı.

 

“Kaç yaşındasın? 42 mi? Fehller bütün dallara hükmederler ve bu dünyanın ötesinde senin algılayamayacağın çok şey var.”

 

ÇATIRT!

 

Öylesine söylenmiş bu sözler Jezebel’in dudaklarından çıkar çıkmaz sağ yumruğunu Klaus’un çenesine geçirdi, dükü havaya uçurup kafasını tavana gömdü! Ne yazık ki daha yeni başlıyordu.

 

DAN!

 

Klaus’un sağ bileğini kapan Jezebel, onu parçalanmış tavandan indirdi ve sırtını yakut zemine vurdu! Odada bir gümbürtü yankılandı, ama Jezebel sesi bastırdığı için bunu kimse duymadı. Klaus’un kemiği kırıldı ve başı dönen dük bir ağız dolusu kan kustu.

 

*DAN* *DAN* *DAN*

 

Klaus’u tıpkı bir oyuncak bebek gibi sağa sola vuran Jezebel, onu kendisini koruması gereken kristal zemine önlü arkalı vurdu. Çaresiz hâlde dayak yedi. Ve onu destekleyen olağanüstü yenilenme becerileri de olmayınca yakışıklı suratı kan içinde kaldı.

 

Onu bir kenara atan Jezebel, kızıl topuklularıyla Klaus’un kasıklarına bastı ve taşaklarını tekte patlattı.

 

"AAAAAAAHHH!” Acı içinde bağırdı, ama bu çığlıklar Jezebel’in yüzünde çiçekler açmasına sebep oldu.

 

“İşte ben güzel ses diye buna derim. Hadi evlat, çığlık at.”

 

Elini uzaten Jezebel, dradan deri bir kırbaç yaptı ve bunu Klaus’un yüzüne, göğsüne, karnına ve koluna bacağına doladı, hiçbir yerini açıkta bırakmadı! Bu sefer Klaus’un yaraları iyileşmedi, onu Jezebel’in barbarca işkencesine maruz kalmaya zorladı.

 

Beş dakika boyunca dayak atan Jezebel, kırbacını bıraktı ve eserine baktı.

 

Klaus'tan geriye pek bir şey kalmamıştı. Dört bir yanı et ve kan olmuş, resmen tanınmaz hâle gelmişti. Kolu bacağı bükülmüş ve kullanılmaz hâldeydi, buradan mucize eseri olarak sağ çıksa bile hiçbir işe yaramazlardı.

 

Ancak sağ çıkmayacaktı. Jezebel’in kırbacı kayboldu ve yumruğunu sıktı, Klaus’un kemikleri tersine dönüp onu içeriden şişledi.

 

Fehl zevkini yaşayan Jezebel gözlerini devirdi ve pencereden çıkıp kaleyi terk etmek üzereydi. Gerçek gücünün yalnızca %3’ünü kullanmış olsa da, kullandığı her %1’in yan etkileri vardı. İyileşmek için zamana ihtiyacı vardı.

 

Jezebel pencereye doğru uzanırken, bir ses onu durdurdu: bir kalbin atma sesi.

 

Zayıf ancak dalgalanan bu güç Jezebel’in Arkadya’da karşılaştığı tüm güçleri aşıyordu, fani ellere ait olmayan bir güçtü bu.

 

“Aslında beni öldürmen hiçbir işe yaramaz. Başarılı olsan bile, tıpkı senin gibi bir süre sonra geri dönerim. Çapam var olduğu sürece hayatım sonsuza dek sürecek. Bugünkü Klaus yarın başka bir şey olabilir, birbiri ardında on bin vücut bulabilirim, ama asla gerçekten ölmeyeceğim.” Klaus’un hafif sesi Jezebel’in arkasında yankılandı ve alarma geçip ona döndü.

 

Klaus’un kanlı cesedinden tuhaf bir kalp atışı sesi yankılanıyor ve sanki çağrısına yanıt verircesine Klaus’un vücudundan göz kamaştırıcı bir ışık çıkıyor, bütün yaralarını sarıp onu eski hâline çeviriyordu.

 

Ama bu sefer Jezebel, bu değişimin Klaus'la alakası olmadığını görebiliyordu. İşin içinde dış güçler vardı.

 

Klaus’un göğsünden altın renkli, atan bir kalp çıktı ve göz kamaştırıcı bir ışıkla Jezebel’in büyüsünü bozup onu yeniledi.

 

“Altı Çarklı Taht Kalbi mi? Bu nasıl olur?” diye fısıldadı Jezebel ve geldiğinden beri ilk defa kaşlarını çattı. Bütün varoluş düzlemlerinde, fehllere kafa tutabilecek tek bir ırk vardı: Tahtlar.

 

Tahtlar kendi kapalı alemlerinde yaşarlar, fanilerin işlerine karışmazlardı ve tıpkı fehller gibi fani diyarda kısıtlanırlardı. Bir tahtın gücü çark sayısına bağlıydı, sayıları birden yediye doğru değişiyordu. Ve kalbinde dalgalanan enerjiden, Jezebel eski sahibinin altı çarka sahip olduğunu görebiliyordu!

 

Bu gücüyle düzinelerce Eksarh’ı bile toza çevirebilecek bir yaratıktı!

 

Böyle bir hazine nasıl Arkadya’da ortaya çıkıp Klaus’un eline düşmüş olabilirdi? Daha da önemlisi bir Hükümdar nasıl oluyor da böyle bir gücü kullanabiliyordu?

 

Cevabı anında geldi.

 

Klaus’un vücudunda patlayan baskıcı radyoaktif enerjiler, 45 bin dralık baskını Hükümdar seviyesinin ötesine çıkarıyordu. Klaus’un sırtından kırmızı enerji kanatları çıktı ve kalbini göğsünün soluna geri koydu. Klaus’un dra seviyesi bir anda 45 binden 450 bine çıktı ve büyü gücü de Eksarh seviyesine ulaştı!

 

Ama bu büyük enerji artışının onu ürpertmesi gerekirken, Jezebel’in dikkatini çeken şey Klaus’un kırmızı enerji kanatlarıydı.

 

“İki Büyülü Soy ve ikincisi von Skoll. Demek öyle. İşte şimdi her şey kafama yattı,” dedi Jezebel, Klaus’un durumunun ardındaki gerçeği nihayet görmüştü.

 

Başını kaldıran Klaus, Niklas'ınkilere benzer yakut gözlerle Jezebel’e baktı.

 

“Normalde bu şeklimi yabancılara göstermem. Ama senin karşında gizlememe gerek yok. Artık seni gelinim olarak kesinlikle almayacağım. Selamlar, Prenses Viscellia,” dedi Klaus nazikçe eğilerek.

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
STERBEN (225 puan) Üye
2020-06-26 21:39:07
En azından bizim kıza bir şey olmasın bari, yazar adama öyle bir power up vermiş ki bizim kıza bir şey yapacak veya taciz edecek diye düşünüyorum. Yapsa da şaşırmam yani büyük ihtimal yazar bizim kızın gücünü adam sayesinde baya bir kısıp azaltacak veya hapsedip alı koyacak ki bizim karakterin kızın gücüne güvenemeden kendisini geliştirmeye zorlayacaktır, yine de bu benim pek isteyeceğim bir sonuç olacağını sanmıyorum ancak mantıklı düşünürseniz bu olası bir sonuç olabilir çünkü bizim karakter sürekli kızla yatıp, ondan eğitim alıp power up alıyor ve akademiye başlamadan hükümdar hatta biraz daha güçlü olabilir, akademi zamanında da alacığı power up saymıyorum bile bundan dolayı yazar kızı alı koyup bu hız gelişmesi yavaşlatıp hikayeyi uzata bilir ve etrafıyla zorla etkileşime geçmeye zorlayıp yeni hizmetkarlar ve yeni güçler bulmaya zorlaya bilir, yani genelde olan klasik olaylar yani. Daha çok aklımda olasılık var ama şimdi buraya destan da yazmak istemiyorum, üşenirim zaten :D Çeviri için teşekkürler.
Kiriyodx (69 puan) Üye
2020-06-26 12:59:28
Abrtıyolar cidden ya şu klasu acılar içinde öldürmezse bizim eleman seri çöp cidden çöp Sri okunmaz
Eyisha (198 puan) Üye
2020-06-26 01:33:20
Sonda ne oldu anlamadım biri aciklarsa iyi olur
Lohengramm (2249 puan) Yönetici
2020-06-26 02:04:40
@Eyisha, Sonda imla hatası olmuş, başını kaldıran aslında Klaus. Özetle bizim Klaus fehller dışındaki diğer ölümsüz ırkla temasa geçmiş ve Jezebel de aslında Arkadya Prensesi'ymiş, daha önce Niklas'ın götüne dildo sokmuştum da demişti hatırlarsan.
Eyisha (198 puan) Üye
2020-06-26 20:24:14
@Lohengramm, yanıtın için teşekkürler fkekkfjwkdmd dildo sokmasini asla unutmam bu arada bir şey sormak istiyorum puanlar ile rozet aldığımızda gidiyor mu puanlar